PKK'lı bir terörist silah eğitiminden çok önce Darwinist ve materyalist bir eğitim alır. Küçük yaştan itibaren bölücü terör örgütünün oluşturduğu okullarda, toplantı yerlerinde Darwinist ve materyalist düşüncenin temellerini öğrenir, Stalinist, Marksist, Leninist ideolojinin gereklerini uygulamak üzere eğitilir. Bunun için yoğun olarak kitaplar, dergiler, radyo ve televizyon programları kullanılır. Fiziki talimler çok sonradır, önce zihinsel ve fikri eğitimin tamamlanması şart koşulur. Beyinlerde sapkın bir inanç sistemi oluşturulur. Tek yanlı eğitim, kısa sürede hipnoz etkisi yapar. Söz konusu genç, sadece Darwinist ve materyalist eğitimle muhatap olduğu ve demagojilere son derece açık olduğu için zihninde Darwinist bakış açısı hızla yerleşir. Hayatı bir mücadele alanı, insanı ise bir hayvan olarak görmeye başlar. Ahlaki değerleri, dini inançları, şefkat, merhamet, sevgi, fedakarlık gibi yüce değerleri haşa birer zaaf ve hastalık olarak kabul eder. Bu sapkın inanışa göre bir insanı öldürmek, doğal seçilimin -yani güçlü olanın ayakta kalmak için zayıf olanı ortadan kaldırması fikrinin- sıradan bir uygulamasıdır. Darwinizm'in sahte ideolojik kurallarına bir inanç sistemi olarak bağlanmaya başlar. Bu altyapı sağlandıktan sonra, artık o kişiyi, eline silah verip çatışmaya göndermek kolaydır. Zihnine yerleşmiş bu sapkın inançla, Marksizm'in gereğini yapacaktır. Ya öldürecek ya da ölecektir. Bu fikri zaten ideolojik olarak kabul etmiştir, son derece de kolay görür ve son derece kolay uygular.
Dolayısıyla karşımızdaki tehlike; top, tüfek, silah değil yalnızca fikirdir.Güneydoğu'da da, tüm dünyada da, terör değil; materyalist, Darwinist ve komünist bir ideoloji tehlikesi vardır. Ve bu sapkın ideoloji; silahla, kınamalarla, aciz bir politika ile yenilmez. İDEOLOJİ, YALNIZCA VE YALNIZCA FİKİR VE İDEOLOJİYLE YENİLİR. BAŞKA HİÇBİR YOLU YOKTUR.
Dünya, komünist terör belasından kurtulmak istiyorsa, dünya çapında anti-komünist ve anti-materyalist ilmi bir çalışmanın yapılması şarttır. Böyle bir çalışmayı gereksiz ve etkisiz görenler, Darwinizm'i yalnızca doğa olaylarıyla sınırlandırılmış bir teori olarak değerlendirenler, genellikle karşı karşıya oldukları tehlikenin çapının farkında olmayanlardır. Şu an PKK terör örgütünün mantığı, Stalin'in, Lenin'in, Mao'nun, Pol Pot'un Darwinizm'in ideolojik gereklerini uygularken kullandığı mantığın aynısıdır. Söz konusu komünist liderler, ilk başlarda yanlarında çok az bir destekçi kitlesi bulunmasına rağmen, sahip oldukları sapkın ideolojiye olan gözü kara bağlılıkları nedeniyle komünist terörü, vahşeti ve zulmü kısa sürede çok geniş topraklara ulaştırabilmişlerdir. Onları o dönemde yenilmez ve önüne geçilmez kılan, sapkın da olsa bir ideolojileri ve tam olarak inandıkları bir inançları olmasıdır. Onların kendi dönemlerinde durdurulamamalarının, bütün dünyanın bu ülkelerde yaşanan vahşete seyirci kalmasının tek sebebi de karşı tarafın herhangi bir ideolojisinin olmaması, bu vahşete bir ideolojik cevap verememeleridir.
İdeolojik bir cevap verilememiştir, çünkü tüm dünya komünist vahşetin altyapısını oluşturan Darwinizm'i savunmaya mecbur bırakılmıştır. Komünizme, teröre, vahşete karşı mücadele verenler de, aslında komünist teröristlerle aynı ideolojiyi savunmak zorunda kalmışlardır. Bu, tüm dünyaya hakim olan Darwinist diktatörlüktür. Şu anda bu diktatörlük dünya çapında oldukça güçlü bir şekilde varlığını devam ettirmektedir. Öyle ki, bu diktatörlüğün baskısı sebebiyle, Darwinizm'in geçersizliğini ortaya koyan çalışmalar yapan akademisyenlerin üniversitelerde barınması imkansızdır. Dünyanın hemen her yerindeki eğitim kurumlarında evrim teorisi zorunlu olarak öğretilmektedir, Yaratılış gerçeğinin anlatılması ise YASAKTIR. Bu durum neredeyse tüm dünya devletlerinde olduğu gibi, İran, Suriye, Mısır, Cezayir gibi İslam ülkeleri ile İsrail gibi bir din devleti için de geçerlidir. Darwinizm durdukça, komünist tehlike de varlığını sürdürmeye devam edecektir. Beladan kurtulmak için TEK –AMA TEK– ŞART, DARWINİZM'İ TÜMÜYLE FİKRİ OLARAK ÇÜRÜTÜP YOK ETMEKTİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder