Sayfalar

PKK; Darwinist, Marksist, Stalinist ve Leninist Bir Yapılanmadır

Darwinizm Nasıl Bir İdeolojidir?

Darwinizm, yani evrim teorisi özetle, dünyada canlılığın tesadüfen başladığı ve doğadaki tüm canlı türlerinin yine tesadüfen birbirlerinden türedikleri -yani evrimleştikleri- şeklindeki hayali bir iddiayı savunur. Bilimsel açıdan tamamen bir aldatmaca olan bu iddiaya göre yeryüzündeki çeşitliliğin başlangıcı, çamurlu sularda kendi kendine oluşmuş bir bakteridir ve canlılar bu hayali bakteriden türeyerek bugünkü hallerini almışlardır. Yine bu mantık dışı iddiaya göre, insan da maymun türlerinden türeyip gelişmiş ve insanlaşmıştır. Günümüz bilimi karşısında tamamen geçerliliğini yitirmiş olan evrim teorisinin bu basit mantığına göre, bir şempanzenin insana dönüşebilmesi için, biraz iki ayak üzerinde durma denemeleri yapması, biraz alet kullanabilmesi ve sıcaktan rahatsız olup tüylerini dökmesi yeterli olmuştur...
Elbette bu bir hikayedir. Evrim teorisi, tarihin en büyük bilim sahtekarlığıdır. Darwinistler, canlılığın başlangıcı olarak kabul ettikleri hayali ilk bakterinin sahip olduğu proteinlerden tek bir tanesini bile açıklayamamaktadırlar. Çünkü tek bir proteinin tesadüfen meydana gelebilmesi imkansızdır. Kesinlikle mümkün olmamakla birlikte, canlılığın herhangi bir şekilde kendiliğinden ortaya çıktığını varsayılsa da sonuç değişmeyecektir çünkü türlerin birbirine dönüşümü de imkansızdır. Bir canlı, asla ve asla kendi genlerinde kodlanmış özelliklerin dışında yeni özelliklere sahip olamaz. Genetik bilimi, bu iddiayı da kesinlikle reddetmektedir.
deniz canlıları
Evrim teorisini bilim karşısında çöküşe uğratan temel noktaları kısaca özetlemek gerekirse:
  • Canlılar mevcut genetik bilgilerinin dışına çıkamazlar, genlerinde olmayan yeni bir bilgiyi zaman içinde veya dış etkilerle kazanamazlar.
  • Mutasyonlar hiçbir zaman canlıda gelişmeye sebep olamaz, mutlaka organizmaya zarar getirirler. Asla ve asla canlıya yeni bir bilgi ekleyemezler.
  • Türden türe hayali değişimi belgeleyecek milyarlarca fosil kaydının bulunması, yani çok sayıda "ara formların" olması gerekmektedir. Fakat Darwinistlerin iddia ettiği türden türe geçişi gösteren tek bir tane bile ara geçiş fosili YOKTUR.
  • Bir tane ara form olmamasına rağmen canlıların milyonlarca yıl hiç değişmeden -yani evrimleşmeden- kaldıklarını gösteren 350 milyondan fazla fosil bulunmaktadır.
  • Asıl önemli nokta ise, –yukarıda belirttiğimiz gibi– DARWINİSTLER TEK BİR PROTEİNİN KENDİ KENDİNE MEYDANA GELİŞİNİ AÇIKLAYAMAMAKTADIRLAR. Bu büyük gerçek, evrimi tamamen ortadan kaldırmak için yeterlidir.
Fosil kayıtları son derece zengindir ve canlılığın kökenini anlamak için yeterli sayıdadır. Fosilleri incelediğimizde farklı canlı türlerinin, aralarında hayali evrimsel "geçiş formları" olmadan, yeryüzünde bir anda ve farklı yapılarıyla, ayrı ayrı ortaya çıktıklarını görürüz. Bu da tüm canlıları Yüce Allah'ın yarattığının delillerinden biridir.
fosil kayıtları
1. Bu kemikli turna balığı fosili 152 milyon yaşındadır ve değişmemiştir.,
2. Bu gingko yaprağı fosili 290 - 248 milyon yıllıktır ve günümüzdeki örnekleriyle tıpatıp aynıdır.,
3. 125 milyon yıllık akrep fosili.,
4. Kara böcekgillerden olan bu böcek 100 milyon yaşındadır ve günümüzde halen yaşamaktadır.,
5. Çınar yağrağı fosili 54 - 37 milyon yıllıktır ve milyonlarca yıldır hiçbir değişikliğe uğramamıştır.
Bütün bunlardan da anlaşılabileceği gibi, evrim teorisi bilimin yalanladığı büyük bir sahtekarlıktır, daha canlılığın başlangıcını açıklayamadan çökmüş bir teoridir.

Burada üzerinde duracağımız asıl konu, evrim teorisinin geçersizliğinin bilimsel kanıtlarını sunmaktan çok, teorinin ideolojik yönünü gözler önüne sermektir. Çünkü Darwinizm; bütün materyalist, komünist ve faşist ideolojilerin sözde temel zeminini oluşturur.
Bir sahtekarlığı ayakta tutabilmek, bilimsel gelişmelere rağmen insanlar tarafından desteklenmesini sağlamak son derece zordur. İşte bunu başarabilmek için insanlar demagoji ve propaganda ile önce evrim mantığına alıştırılırlar. Bunun için Darwinist diktatörlük işbaşındadır. Darwinist diktatörlük, devletleri, hükümetleri, tüm ülkelerde basını, üniversiteleri, okulları, bilim adamlarını ele geçirdikten sonra, onların kanalıyla bu sahtekarlığı yaygınlaştırmıştır. Evrime karşı gelenler susturulmuş, okullarda tek yanlı evrim eğitimi verilmiş ve basında tek yanlı evrim telkini yapılmış ve insanlar evrime inanmak veya inanır gözükmek zorunda bırakılmışlardır. Böylelikle evrim mantığı, reddedilemez bir kavram olarak herkesin beynine aşılanmıştır.